KURUMSAL GİRİŞKENLER! O iş öyle olmaz.
O iş öyle olmaz. Olur mu? Olmaz mı? Denemek gerek. Yok o iş tutmaz. Zamanında biz de yaptık abi Türkiye’de olmaz. Zaman harcarsınız. Süpersiniz çok iyi düşünmüşsünüz. Bir deneyin bakalım, belki bir yolu vardır. Aferin gençler böyle idealist olun. Test yaptın mı? İnsanlarla konuş. Deneyin tabi. Çöpün başında bekle sohbet edersin. Ya inanmıyorum muhteşem fikir.
Zaten bu işle ilgiliyseniz; duymuşsunuzdur bu cümleri. Eğer girişim kapısını yeni araladıysanız; bu cümleleri her yeni toplantılarda, fikrini paylaştığınız her yeni insandan bir kez ve bir kez daha duyacaksınız. Aynen bu cümleler gibi duygularınızda bu yolcuktaki gibi inişli çıkışlı olacak. Bazen çok ama çok inanacaksınız projenize; bazen çıkmaza gireceksiniz. Bazen projenizi o kadar çok benimseyeceksiniz ki “Nasıl görmezler buradaki fırsatı diye şaşıracaksınız” Bazen pes etmek isteyeceksiniz. Olmuyor diyeceksiniz. Bazen sonunu göremediğiniz yollarınız olacak. Sonra yolun sonunu görmenin gerekli olmadığını düşüneceksiniz.
Karanlıkta yola çıkarken araba farları sadece 25 metreyi aydınlatıyor. Sonra bir 25m ve bir 25m daha. Zamanla hedefe ulaşıyorsunuz. Baştayken yol kapkaranlık!
Ben hiç yüksek sesle olumsuz cümleler kurmadım. Olmadığını, olduramadığımı… çıkış bulamadım diye içimde çok geçirdim; hep içimden kendime söyleyip duygu geçişleri yaşadım. Ama bunları cümlelere döküp, ekip arkadaşlarım ile hiç paylaşmadım. Cümlelerin yaptırıcı gücü olduğuna inanlardanım. İyi de olmuş, hep devam etmeyi seçip yol almışız.
“Aman projenize aşık olmayın arkadaşlar” Bence evet tehlikeli ve bir o kadar da yol aldırıcı.
Kurumsal Girişimcilik! Kendime girişimci demiyorum, girişimci adayı diyorum. İlk defa bir girişimde bulunduğum için bu sayılmaz bence. Eee bir de daha çıkardığımız ürünün ömrünü bile bilemiyorum. Pazarı olur mu? Olmaz mı? Ürünle ilgilenen var mı, göreceğiz. Ama benim sizlerle paylaşmak istediğim. Kurumsal hayatın içinde ilerlerken bir Hackathon aracılığıyla oluşan hikaye… çokca sorun, çokca sunum, çokca mailler, yapılan toplantılar, beklenen cevaplar ( bazılarını hala bekliyoruz :) dönerseniz seviniriz ) ve sonuçta bir ürün.
Herkesin dünyayı kurtaracak mutlaka en az bir fikri olmuştur. Aklınıza gelen çılgın mobil uygulama fikirleri. Hayallerinizde milyonlarca indirim aldığınız, büyüdüğünüzü, dünyaya açıldığınız, O uygulamalar.
Sahi ne oldu o fikirlere? Belki birisiyle paylaştınız, hevesiniz kalmadı, belki sizde yeterli o azim, o hırs yani sizi ilerletecek o kelime neyse. O duygu mu yoktu. Belki birileri sizden önce davrandı, pazarı aldı. Sahi ne oldu o fikirlere?
Başarısızlığın sizin lügatınızda karşılığı nedir, bilmiyorum ama bendeki anlamı kesinlikle ÖĞRENMEK. Fikrinizi geliştirirken; pazarını da yakalarsanız, yaygınlaşırsınız ve sonucunda başarılı olursunuz. Ya hiç fırsat yoksa; o kadar gidilen yolun, çabanın sonucunda karşılığı yekpare bir kelime olamaz. ”Başarısız” olamazsınız. Ama öğrenebilirsiniz, yeni vizyon kazanmış olabilirsiniz, yeni fikirler filizlenmiş olabilir, yeni insanlar tanımış ve yeni kapılar keşfetmiş olabilirsiniz.
Yola çıkınca başarmıştın zaten!
O kadar çok başarı hikayeleri duyuyoruz, dinliyoruz ve alkışlıyoruz ki kendi fikrimizin yeterli olmadığını düşünüp, onlar gibi olamamaktan korkuyoruz. Kendinize fırsat bile vermeden kendinizi durduruyorsunuz. Bizim fikrimiz tabi ki dünyayı kurtaran bir fikir değil. Ama sadece hayal olan bir fikri, bir ürün olarak görebildiysek, ona dokunabildiysek. Hiç pes etmediğimizden ve hep devam ediyoruz dediğimizden.
Bir şeyin yol almasını sağlayan şey; senin ona ne kadar inandığına bağlı.
Eminin sizlerin çok daha güzel fikirleri vardır. Aklınızda ki o fikir neyse… o proje, o uygulama her neyse; alın elinize kağıtı, kalemi yazmaya başlayın. Bilgisayarınızda açın o projeyi. Her gün o fikriniz için araştırın, yeni satırlar ekleyin hayallerinize, ekip arkadaşı bulmaya çalışın.
Kendinize, fikrinize bir fırsat verin.
Bu girişim yolunda karşınıza çıkan zorlukları sadece geçmek için bir engel olarak düşünüp, yol alırsanız inanın çok farklı yerlere geleceksiniz. Ya da en kötüsü ne olabilir ki! Öğrenirsin :) Bir sonraki fikriniz için tecrübe olur.
Çok başarı hikayeleri duyduk. Gelin biraz da nasıl ÖĞRENDİĞİMİZİ konuşalım.
Didem AĞDOĞAN